13 Sarı 1 Kırmızı!

Ligin bitimine 6 maç kala bir viraj daha geride kaldı bu akşam. Fenerbahçe evinde Gaziantepspor'u konuk etti. Ev sahibi Kadıköy'de son maçta 2 puan bırakmış ve şampiyonluğu tehlikeye atmıştı. Madalyonun diğer tarafında ligin ikinci yarısında evinde bu maçtan önce puan kaybettiği ve matematiksel olarak şampiyonluk şansı devam eden ancak bunun bir rüya olduğunu bilen Bursaspor yarın akşam lider Trabzonspor ile Avni Aker'de karşılaşacak. İşte bu detay bu haftayı belkide diğerlerinden kat kat daha fazla önemli kılıyodu.

Nedeni basit, geçen sezon Fenerbahçe son maçta Trabzonspor'a iki puan kaptırınca Bursaspor şampiyonluğunu ilan etmişti. Bu sezon ise 27.haftada bu kez Bursaspor Kadıköy'de 2 puan alınca Fenerbahçe liderlik koltuğunu ligin bitimine 7 hafta kala Trabzonspor'a devretmek zorunda kaldı. Bu şeytan üçgeni iki sezonda da tartışmasız ligin kaderine doğrudan etki etti. Tartışmalar, komplo teorileri üretildi. -Tabi futbolseverinde konuşacak birşeyleri olması gerek!-

Yarın akşam ki diğer kader maçının yazısını buradan okuyabilirsiniz. Bu geceki karşılaşmaya geçecek olursak, Aykut hoca geçen haftaki Eskişehir maçındaki kadrosuyla sahadaydı bu gece. (Geçtiğimiz günlerde Aykut Kocaman'la 5 yıllık yeni bir sözleşme imzalandı). Sezon başından bu yana tartışmasız büyük bir istikrar yakalandı tabi bunda gözardı edilmemesi gereken birçok etken sözkonusu. Kadroda zaman zaman birkaç ufak değişiklikle genelde aynı düzeni koruyarak ikinci yarının en iyi takımı oldu Fenerbahçe. Maçın uzun uzun analizini yapmayı sevmediğim için -ki zaten her yerde sabaha kadar bulabilirsiniz- bu kısmı geçiyorum. Yanlız bu gece her açıdan çok başka bir geceydi ve Fenerbahçe 94. dakikada attığı golle geceyi galip kapadı.

Hakemlerin üzerine bu kadar gelinmesini emin olun en çok istemeyen ve eleştirenlerden biriyim ancak zaman zaman artık yeter! diyorum. Bu gece işte o anlardan biriydi maçın henüz başında sayın Hüseyin Göçek! Fenerbahçe lehine bir penaltıyı es geçti yada hadi diyelim ki öyle yorumlamadı yüksek konsantrasyon ve şampiyonluk yarışının verdiği stresle birlikte gergin ortamı ikinci kez Niang'ın ceza sahası içinde düşürülmesi ve beraberinde Niang'a hakemi aldatmaya yönelik hareketinden dolayı! yine yorumuna göre verdiği sarı kart maçtaki tüm atmosferin tamamen değişmesine ve negatif yönde ilerlemesine neden oldu. Gaziantepspor'un kasap tarzı oyun stili! tansiyonu iyice arttırdı ve Lugano'nun kesinlikle rakibinin ayağına bilerek ve isteyerek bastığı pozisyon tartışmasız kırmızı kartla cezalandırılması gerekirken ne yazık ki önceden verdiği kararların altında ezildi! Hüseyin Göçek. Bir hakem verdiği kararlarla futbolun önüne bu kadar çok geçmemeli. Bırak herkes işini yapsın emeğe saygın olsun öğrendiğini bildiğini uygula.

Halbuki futbol basit bir oyun ve kuralları gayet açık bu her futbolcu her takım için aynıyken sen bazı şeyleri görüp kuralları uygulayamıyorsan penaltıları, kırmızı kartları gösterecek cesaretin yoksa, oyunu güzelleştirmekten çok çirkinleştiriyor, olayları kontrol altında tutmak yerine daha çok ortamı geriyorsan, her şeyden önce verdiğin kararların da ezikliğini yaşıyorsan o yeşil zeminden ayağını çek Hüseyin Göçek!

Bu akşamın her anında sertlik vardı gereksiz yere defalarca faul düdüğü duyduk, sadece bizim ligimizde şampiyonluk yarışı yok ama sadece bizim ligimizde bu kadar fazla ilginç! karşılaşmalar var. Gaziantepspor'un her büyük maçta rakibin yıldız oyuncularını sadece markajlamak yerine tekmelemesine de anlam veremedim. Beşiktaş maçında Quaresma'yı hatırlayalım Gaziantepspor'lu futbolcuların Judocu olmadığına inanması zor olmuştur. Halbuki tüm takımlarımızın artık kendine özel silahları belirli bir potansiyeli var, ondandır ki son 3-4 sezona baktığımızda formasını assan ilk üçe giren takımlarımız sezon sonunda artık asacak yer bulamıyor.

Bu sezonun sonunda da eminim ki ilginç teorileri konuşup futbolda yancılığı, takım kayırmaları, entrikaları konuşacağız bunun nedeni de böyle ilginç maçlar olacak her nedense futbolun sahadaki patronları bir takım anlamsız rollere soyunarak bütün bir camiayı zan altında bırakıyor ve haftalarca konuşulup tepki görmesine neden oluyor. Acaba bizim federasyonumuz kadar hakem kararları sebebiyle sevilmeyen, sürekli yancılıkla suçlanan başka federasyon varmıdır? Hadi diyelim biz abartıyoruz herşeyi de her federasyon kendi dönemlerinde bu sebepten mi sevilmez. Biz mi çok seviyoruz komplo teorilerini yoksa buna çanak tutanlar mı var? Futbolu seviyorum ama gerçekten temiz olduğuna inandığımda. Hiçbir takımın bulunduğu sıraya bazılarının istediği şekilde geldiğini düşünmüyorum lider de son sıradaki de hakettiği için ordadır. Ne olursa olsun işin içinde emek vardır. Ama biliyorum ki herkes yaptığının karşılığını görecek! Futbolun emekçilerini her zaman ayakta alkışlarım ama işini bu kadar kötü yapanları hazmedemiyorum çoğu zaman.

Sonuç olarak yarında bir takım kazanacak şampiyonluk yolunda, hayat devam edecek ama biz futbol severler gerçekten formayı terleten oyuncuların oynadığı sahada kazanma hırsıyla, futbolun gereğini yapan ve Fifa kokartını bakkaldan almamış! hakemlerin yönettiği zevkli futbol gecelerini ne zaman yaşarız bilmem. Ha olmazsa ne olur; 13 sarı 1 Kırmızı!