Günümüzde birçok kişi Şenol Güneş ismini duyduğunda bir şeyler düşünmektedir. Özellikle son yıllarda adından sıkça söz ettiren, 'Ben fakir bir ailede büyüdüm,ama denize girdim,kumsalda oynadım,organik besinler de yedim;ama şimdi zengin bir baba olarak çocuklarımı denize sokacak yer bulamıyorum, organik meyve yediremiyorum, hangisi zenginlik bilmiyorum' diyen Şenol Güneş'i doğumundan bu yıla kadar incelemeye var mısınız?
Yıllar 1952'yi gösterdiğinde 1 Haziran tarihinde bir 'Güneş' doğuyordu Trabzon'dan Türk futboluna.Trabzonun mahalle aralarında -birçoğumuz çocuk ve gençken plastik kutularla,tenekelerle futbol oynarken- O da lmon kabuklarıyla ve limonlarla top gibi oynuyordu.Basketbola çok ilgiliydi ve severek oynardı;ama Trabzon futbolla yatıp futbolla kalkan bir şehirdi. O'nun futbola kayışı böyle başladı ve kendi kurduğu mahalle takımının renkleriyle aynı diye bir dönem Vefaspor'a sempati duydu.
Fatih Eğitim Enstitüsünü başarıyla bitirdikten sonra futbolla amatör olarak tanışması Erdoğdu Gençlik kulübünde oldu.Santrofor olarak futbola başlayıp kaleci olmayınca kaleye geçti ve bu görevi bir daha jübile yapana kadar bırakmayacaktı.17 yaşında Trabzonspor'un alt yapısında görev aldı.Burada filiz lisans ile görev aldıktan sonra O'nu profesyonelliğe götürecek adımı Sebat Gençlikspor'a geçerek attı. Ardınan 20 yaşında Trabzonspor'a geri dönen Şenol Güneş burada tam 15 yıl görev yaptı.15 yıl içerisinde 6 kere takım şampiyonluğunu gördü.Yaşayan efsane olan Güneş,hep en iyi olmayı hedefledi.Öyle ki severek yapmadığı kalecilikte bile kendi dediği gibi gereğini yaptı.Tam bir profesyoneldi ve severek yapmadığı kalecilikte bugün halen elinde bulundurduğu 'Bir sezonda en az gol yeme(6 gol) ve Türk futbol tarihinde en uzun süre gol yememe (1112 dk) iki rekoru vardır.
5'i takım kaptanı olmak üzere toplam 31 maçta milli formayı giyen Güneş,ilk milli maçını Malta'ya karşı oynamıştır.25.08.1988 yılında başlayan teknik direktörlük kariyerinde toplam 6 farklı takım çalıştırmıştır.
Trabzonspor ile özdeşleşen hoca,Trabzonspor dışında Boluspor,Sakaryaspor,Antalyaspor,Seoul ve Türk Milli Takımlarında görev almıştır.
Özellikle 2002 senesi Şenol Güneş'in teknik direktörlük açısından altın çağlarından biriydi. Türk Milli Takımını 2002 Dünya Kupası'nda 'imajı yok' diye eleştirilere maruz kalan hoca, bu yıl düzenlenen Dünya Kupasında Türk futbol tarihinin en parlak başarısı olan dünya 3. lüğünü ülkeye kazandırarak imajın kralını yapıyordu.
Saha içerisindeki bu başarısı kendisine saha dışında da 2002 yılı UEFA tarafından verilen Yılın Teknik Direktörü' ünvanı ile perçinlenmişti.
Futbol hayatına yetişenlerin kaleciliğindeki o başarıdan esinlenip bir dönem doğan çocuklara Şenol ismini verdirerek idol olan Güneş aynı zamanda Sosyal Bilgiler Öğretmenidir. Öğretmen kişiliğini spor dışında da koruyan Şenol Güneş Kazım Koyuncu hakkındaki sözleri ve Hırant Dink olaylarındaki davranışlarıyla da kalpleri kazanmıştır.
Kazım Koyuncu öldüğünde: Kazım halkın içinden çıkan halkın yarattığı bir markaydı. Güneş battığında gördüğüm yıldızlardandı Kazım. Her gün yeni başlangıçtır.Benim içimde, gönlümde Kazım yeniden doğacaktır. açıklaması yapmıştır.
Hırant Dink öldürüldüğünde ise belki Trabzonlu biri tarafından öldürülmesi sonucu hocanın Trabzonlu olmasından dolayı duyduğu sorumluluk belki de insan olmanın onuru ile Dink'in ailesini ziyaret edip taziye dilemiştir.
Dünya üçüncüsü olduğumuz yıllarda, hakaret derecesinde eleştirimişti. Ama o hiçbir zaman kokteyllerin ve kirli işlerin adamı olmadı.Basına malzeme vermediği için hep ötekileştirildi.Tomarlarca para kazananlara tek laf edimezken hak ederek aldığı paraya bile laf edildi.Tüm bunlara kulak tıkadı ve insan hayatını, fair playı önemsedi.
Son teknik direktörlük yaptığı dönemlerde sadece Trabzonspor ve Trabzon şehri değil Türk futbolu da hak etmedi hocayı. O futbol üstü bir kişilik.Yolun açık olsun adam gibi adam.
ŞENOL GÜNEŞ SÖZLERİ:
*Benim için hayatın her döneminde merdivenler vardır.Bunun sonunda bir zirve vardır.Her basamak önemlidir.Basamağın birine basmadan zirveye çıkamazsınız.Zirveyi hedefleyen insansanız her basamağa tek tek basmalısınız.Atlayarak gittiğiniz de olur;ama basamağı sindirerek gitmek daha yararlıdır.
*Nereden geldiğini bilmezsen bulunduğun yerden hep şikayetçi olursun.
*Siz kendini değiştirirseniz herkesin değiştiğini ve geliştiğini görürsünüz.
*Futbolu eskiden yoksullar oynar zenginler seyrederdi,şimdi zenginler oynuyor yoksullar seyrediyor.
*Futbolun olması için adalet ve barış da olmalıdır.
*Emek veren bir takım olarak paraya karşı emeğin ve yeteneğin savaşını verdik.Tarih bunları da yazar.
*Aydınlar ışığı gözümüze değil önümüze tutmalıdır.
*Adalet yerini eğer bulmazsa,ilahi adalet yerini mutlaka bulur.
*Sermayemiz para değil,itibarımızdır.
*Adalet zengin bir hazinedir,günü gelince herkese lazım olur.
*Hürriyetimi kaybettim;ama cesaretimi asla kaybetmeyeceğim. (Hürriyet gazetesine gönderme)
*Ben A Milli takım kaptanıyken bunların gazetesini ziyaret ettim.O zaman Hıncal Uluç magazin Haşmet Babaoğlu kültür-sanat yazıyordu.
*Şampiyonluk sadece sonuçsal bir değer değildir.Oynadığınız futbol,bıraktığınız izler de önemlidir.
*Bursaspor galibiyetinden sonra futbolcularının sevinçlerine ithafen: Cenaze evinde düğün olmaz.
*Hukukun gücü değil,gücün hukuku var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder