10 Nisan 2011

Futbolun Şovalyeleri "Football Knights"

Jose Mourinho - FC Real Madrid

Teknik adam dediğin biraz kendine bakacak arkadaş! Kılık kıyafetinden sakal traşına kadar...
Neden mi? Çünkü izlediğimiz futbol briç turnuvası değil, cevap bu kadar basit. Futbol amacı gol olan bir spordur ve günümüze kadar türlü kanallardan geçerek gelmiş, modern dünyanın anlayışı olan şov ve görselliğin hakim olduğu bir dünyada yerini sağlama almıştır. Lafı öle uzatmaya gerek yok, sahada karşılıklı 18'er adam-11 tanesi sahada- artı bir de ondokuzuncu adam olarak Teknik Direktörler var(yardımcılarını saymazsak). Teknik adam dediğimiz futbolu oynayan değil oynatan, yani bir nevi sahadaki futbolun moderatörü...Takımın sahibi.

Dolayısıyla sahaya yayınlan ilk 11'lerin taraftarla birlikte onikinci adamı. 200 - 300 Milyon avroluk takımların dünyaya bakan yüzü bir bakıma... Örneğin Real Madrid, teknik adam Jose Mourinho, düşünebiliyor musunuz herhangi bir maçta Mourinho adidas yandan çizgili pijamalarıyla çıkmış stada? Mümkün olabilir mi bu sizce? Bırakın dünyaca ünlü bir kulübün teknik adamı olmasını sadece ve sadece Jose Mourinho ismi bile kendi başına marka olmuşken -şov yapmadığı takdirde- Mourinho sahaya pijamayla çıkar mı? Çıkmaz, peki öyleyse diyorum ki gelin şöyle bir mini Avrupa gezintisine çıkalım ve teknik adamları şık-rüküş değerlendirmesine tabi tutalım. Yalnız yorumlar sizden benden derlemesi...

Josep "Pep" Guardiola i Sala - Barcelona

2007'de Barcelona B'nin başına getirilen Guardiola, 2007 - 2008 sezonunu Frank Rijkaard'ın kötü geçirmesi sebebiyle başkan Laporta taafından 2008'de takımın başına getirildi. Takımıyla birlikte geçen süre içinde kazanılmayan el-clasico ve kupa bırakmayan başarılı teknik adam üzerine gösterdiği titizlik ve karizmasıyla da dikkatleri çekiyor...

Massimiliano Allegri - AC Milan

Şampiyonluğun bu yıl da şüphesiz favorisi olan Milan'ın teknik adamı, önce Milano moda haftasına uğramış ve ardından maça gelmiş gibi...

Leonardo - İnter

2 Nisan'da bir 21:45 derbisinde çizdirdiği karizmasının ardından şöyle bir bakıyorum da... İşte sana bir İtalyalı.. Yalnız şunu da söylemeliyim, o Mancini'den alıştığımız yakadan dolanarak sarkan bir İnter atkısı boğazını sarsa hiç de fena olmazmış...

Roberto Mancini - Manchester City

Mancini demişken, teknik adamlık kariyerine 2001 yılının şubat ayında imparatordan Terim'den el alarak Fiorentina'da başlayan Mancini, birçok takımı çalıştırdıktan sonra bugün İngiltere'de. Kariyerini tartışmayacağım ancak dedik ya o atkısını boynuna atışı yeter...

Carlo Ancelotti - Chelsea


En son evinde aldığı Manchester United yenilgisi ve Rooney'in gol sevinememesi:) ona karizmasından pek bir şey kaybettirmiş gibi görünmüyor... Londra'nın asil çocuğu.

Luís André Pina Cabral Villas-Boas - Porto


Bildiğiniz gibi Porto bu yıl Luís André Pina Cabral Villas-Boas ile birlikte sezonunun bitimine beş hafta kala, hem de ezeli rakibi Benfica'yı yenerek şampiyonluğunu ilan etti. Burada şampiyonluk yazısı yazacak değilim ancak şunu söylemeden edemeyeceğim, "Küçük Morinho" büyük iş başardı. Tebrikler Porto...

Daha birçok kupa ve şampiyonluk sevinci yaşayacağa benziyor, ne diyelim yolun açık olsun...


Jorge Ferdinando Pinheiro de Jesús - Benfica

Geçen gece oynanan UEFA Avrupa Ligi'nde, "kırmızı beyaz" gecenin kazananıydı, ancak sezonun kaybedeni oldu, Portekiz'de. Ne diyelim orada böyle bir Porto, başında Boas gibi bi adam oldukça daha çok şampiyonluk bekler gibi geliyor bana... Yine de Porto'yla karşılaşana kadar Avrupa Ligi'nde yolu açık...


Edoardo Reja - Lazio

Tanrı'nın yarattığına çirkin denmez ama...Hani çirkin kral derler ya, işte öyle bir şey!

Quique Sanchez Flores - Atletico Madrid

Teknik adamlığa Real'in alt yapısında tam yedi yıl alt yapı antrenörlüğü yaparak başlayan Flores bugün İspanya'nın en köklü kulüplerinden biri olan Atletico Madrid'in başında. 2010 Uefa Süper Kupası'nı İnter'i yenerek kaldırdı... Yine, sahada duruşu olan bir teknik adam.


Jurgen Klopp - Ballspiel-Verein Borussia 1909 e. V.Dortmund

Bundes Liga'nın bu yıl şüphesiz en başarılı ismi o. Dortmund'la ve gurbetçimiz Nuri ŞAHİN'le beraber harikalar yaratıyor. Dortmund'u 90'lı yıllarındaki o efsanevi haline getiren Klopp, şimdi başarıdan başarıya koşmak için fırsat kolluyor. Bu yıl sonunda onu ve ekibini devler sahnesinde görmek için sabırsızlanıyorum.

Sir Alexander Chapman Ferguson - Manchester United


İstikrar mı? O da ne? diyorsanız işte bakmanız gereken iki isimden biri. Son 24 yıldır United'da görev yapıyor. 1986 yılından beri başında bulunduğu United'a kazandırmadığı kupa kalmadı. 11 kez Premier Lig kupası, 2 kez Şampiyonlar Ligi kupası bunların başlıcaları. Yarattığı futbolcuları ise söylememize gerek yok en sonuncusu C.Ronaldo. Sir, tam bir yaşlı kurt...Karizması, disiplini ve taviz vermez yanları ile United tarihinin en uzun süre teknik adamlık yapan hocası-2010'dan beri-...

Arsene Wenger - Arsenal

Tartışmasız en iyileri kulübünde -benim için- bir numara...Dedik ya istikrar abidesi, ikinci Arsene wenger'dir. Başarılı teknik adam 2000 yılında Galatasaray'a karşı UEFA Kupası final oynamış ve penaltılarda kaybederek kupaya veda etmişti. Yetiştirdiği genç futbolcular ile günümüz futbol anlayışını en iyi uygulayan teknik adam şüphesiz tarzıyla da dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış görünüyor...

Fatih Terim - Türkiye

Belki de dünya futbol tarihini gördüğü en karizmatik teknik adamı... Sahada duruşu, futbolcularla iletişimi, başarıya olan inancı ve yazımızın başında da belirttiğimiz gibi futbolun bir görsel şov olduğunu en iyi hatırlatan ve uygulayan teknik adamdır. Bakınız: Galatasaray, Milan, Fiorentina, A Milli Takım kariyerleri boyunca nereye gitse tribünler onun için İmparator demiştir... Yaptğı basın açıklamaları, maç analizleri, son dakika gol sevinçleri, zaman zaman öfkesi ile o tam bir yaşayan efsane... Arsene Wenger'in de hayat boyu unutamayacağı isimlerden.Türkiye'ye mal olmuş bir isim Fatih TERİM.


Fado.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder