24 Şubat 2013

Bir Halk/Futbol Adamı - Jomo Sono


İdealist bir adam, futbola adanmış bir hayat...

Jomo Sono, gerçek adıyla Ephraim Matsilela Sono. Babası Afrika Ligi takımlarından Orlando Pirates'in futbolcusuyken 1964 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeder. 9 yaşında yetim kalan Sono annesi de onları terk edince hasta dedesiyle yokluk içinde geçen günleri başlar. Üstüne kıyafet alabilmek, dedesine bakmak ve okul ihtiyaçlarını karşılamak için tren istasyonlarında elma ve fıstık satarak para kazanır. Hayat onu yoklukla büyütürken Sono bir yandan da baba mesleği futbola mahalle aralarında devam eder.  Babasının takımı Orlando'nun maçlarını izlemek için stada gider. Zamanla çoğu taraftar tarafından çok sevilir ve tanınır. Bir gün hayatının dönüm noktası olacak hikaye burada başlar...






Sono Orlando'nun alt yapısına alınır. Ortasaha'nın her alanında oynayabilmesi, top sürme yeteneği antrenmanlardaki hırsı onun yeteneğini daha da parlatır ve onu as takıma taşır. Bir gün hayatını değiştirecek fırsat kapısını çalar. Orlando'nun as takım oyuncusu uzun bir sakatlık dönemine girmiş, çimlere ayak basma sırası yedek bekleyen Sono'ya gelmiştir. Oynadığı ilk maçtan itibaren herkesin dikkatini çekmeyi başarmış Afrika futboluna yeni bir yetenek doğmaya başlamıştır. Bir taraftarın tribünde ilk defa ona "Jomo" (Kara Mızrak) diye bağırması tüm taraftarın diline dolanmış ve artık o dönemin ilk Kenya Devlet Başkanı Jomo Kenyetta'nın adıyla anılır oldu. Gerçekten de mızrak gibi çıkışları, mükemmel top sürme kabiliyeti onun futbol hayatı boyunca bu adı taşımasına neden olacaktı.


Sono ülkenin en meşhur oyuncularından biri olurken onu Orlando'da tutmak mümkün olmayacak ve Sono 1977 yılında Amerika'nın New York Cosmos takımına transfer olacaktı. Burada 12 maça çıkan Sono'nun yolu dünyanın en büyük futbolcularından Pele ile kesişecek ve kısa da olsa efsane ile aynı takımda oynayacaktı. O yılları şöyle açıklar " Amerika'da geçirdiğim ilk yılımda Pele ile oynadığım zamanları hatırladıkça kendimle gurur duydum. Onunla oynamak çok büyük bir onur ve ayrıcalıktı." 



Daha sonra Amerika'da 4 yılda 3 takım değiştiren Sono Toronto Blizzard takımında futbol için erken bir zaman olan 27 yaşında futbolu bırakır. Fakat futbol hayatında bu sadece ilk perdedir. O sadece  futbolu oynayan tarafta futbolculuk kariyerini tamamlamıştır. Şimdi ise öğretici tarafında Futbol Adamlığı kariyeri başlayacaktır. Sono ilk olarak Amerika'da Clemson Üniversitesi futbol kampında gençlere futbol öğreticiliği yapar. Afrika'ya döndüğünde 1982 yılında doğduğu şehir  Johannesburg'un bir kulübü olan Highlands Park'ı satın alır. O artık sadece Afrika'nın en iyi futbolcularından biri olarak anılmayacak aynı zamanda geleceğin  futbolcularını yetiştirecek olan tohumları yeşil sahalara eken bir futbol adamı olarak ta adından söz ettirecekti.
Hayatının geri kalanını gençleri futbola kazandırmaya ve ülke futbolunun gelişimine adayacak olan Sono aynı zamanda Halk Adamıydı. "Bazılarının hayata tutunmasını futbol sağlayacak. Bunu en iyi ben bilirim." sözüyle futbola bakışını en net şekilde anlatır.


Her insanın hayal bile edemediği, bazılarımızın sadece oyunlarda gördüğü bir kariyer hikayesi, futbolculuktan başkanlığa ve aynı zamanda teknik direktörlüğe uzanan bir öykü. Her futbolcu ile yakından ilgilenen, kenar mahallelerdeki yetenekleri keşfederek futbola kazandıran ve herkesin bir fırsatı olmalı felsefesiyle oyuncu seçen Sono 1987 yılında takımına Ulusal Futbol Ligi şampiyonluğunu, 1990 yılında Bobsave Super Bowl kupasını, 2002 yılında Coca Cola kupasını ve 2003 yılında Süper Eight turnuvasını kazandırarak Afrika'nın en iyi takımlarından biri haline getirmiştir. Sono aynı zamanda ülkenin kırsal kesimlerindeki çocukların  keşfedilerek  futbola kazandırılmasında öncü olmuş Avrupa kulüplerine birçok oyuncu göndermiş ve 1996 Afrika Uluslar Kupasını kazanan milli takımının çekirdek oyuncularını yetiştirirken aynı yıl kupada milli takımda Clive Barker'in danışmanlığını yaptmıştır. Sono'nın milli takım kariyeri 1998 Afrika Uluslar Kupası, 2002 Afrika Uluslar ve Dünya Kupası ile devam etmiştir. 


Sono futbol dünyasındaki başarısının yanı sıra, iş dünyasında da büyük başarılara imza atmış ve yoklukla geçen yıllara nazire yaparcasına, ülkenin en zengin ve en ünlü iş adamlarından biri haline gelmiştir. Yetiştirdiği futbolcuları Avrupa takımlarına satarak büyük gelirler elde etmiş, bu gelirler ile ülkede futbol tesisleri, antrenman sahaları ve amatör kulüplere yardımcı olarak ülkenin en sevilen futbol adamı olmuştur. Aynı zamanda Güney Afrika'da en uzun süre teknik direktörlük yapan adam ve Premier Lig kurucu üyelerindendir.

Her yönüyle bir futbol ve halk adamı olan Sono'yu birçoğumuz tanımıyoruz eminim. Fakat futbol sadece bildiklerimizden ve her gün okuyup gördüklerimizden ibaret değildir. Hayatını gerçekten futbola ve gençlerin yetişmesine adamış olan küçük bir kıvılcımla Afrika'ya güneş gibi doğan bu adamı saygıyla selamlıyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder