Karadeniz insanının futbol merakını bilmeyen yoktur günümüzde.Bu merak 1967 yılında bir girişimci tarafından neticelendirilip İstanbul kulüplerinin dışında yeni bir kulübün filizleri atılıyordu: Orduspor!
Futbolla yatıp futbolla kalkan bir şehrin profesyonel ligte bir takımı yoktu ve bu duruma son vermek isteyen rahmetli Ali Ataoğlu kolları sıvadı.Şehirde farklı renklere mevcut beş amatör futbol takımı vardı.Karadeniz İdman Yurdu,Ordugücü,Ocakspor,Yolaçspor ve 19 Eylül kulüpleri tek çatıda birleştirildi.Ordu halkı bir araya geldi,onlara şehrin adını taşıyan bir futbol takımının kurulacağını müjdelediler.Halk sevinç ve heyecan içindeydi.Takım kurulurken ve kurulduktan sonra önlerinde mevcut sorunlar bulunmaktaydı.Takımın mali kaynağını nereden sağlayacağı,devamlılığının nasıl sürdürüleceği,takımın renklerinin nasıl oluşacağı gibi düşünceler akıllarda birer soruydu.
Orduspor'u oluşturan beş amatör takımdan yöneticiler söz sahibi olarak kulübe yönetici olarak alındı.Renk seçiminin üzerinde çok fazla ve özenle duruyorlardı.Öncelikle ayrımcılığın önüne geçmek için başlangıçta oluşturulan amatör kulüplerin renginden bağımsız olmak konusunda anlaştılar.Ardından Türkiyede hiçbir kulüpte olmayan renk seçme konusunda görüş birliğine vardılar ve Ordu yöresinde yetişen mor menekşe çiçeğinden etkilenip mor rengin hırsı anlamlandırması ve beyazın da temizlik barış gibi düşünceleri neticesinde Mor Beyaz üzerinde anlaştılar.Dünya futbol tarihi açısından bakıldığında bu renklere sahip iki takım vardı Avrupada: Real Madrid ve Anderlecht. Türkiye'de ise bu renklerin tek sahibi ve hakimi Orduspor olacaktı.
Amblemi şehrin önemli tarım ürünlerinden olan fındık olan Mor Beyazlılar,arkasına şehrin insanlarını alarak bir bir aşıyordu tüm zorlukları.Maddiyat konusu imece usulü aşılıyordu.Orduspor deyince herkes mahsülünden,tarlasından elde ettiği geliri bile paylaşacak kadar fedakardı Ordu insanı.Ve ilk aşamada iki yüz bin gibi bir rakam gerekirken Ordu halkı tam dört yüz bin bağışladı kulübe.İlk yıllarında ses getirecek transferler yapmadı Orduspor, alt yapıdan ve Ordu'nun içinden gelen insanlarla başladı lig serüvenine.
İsfendiyar Açıksöz... Türk futbolunu yakından takip edenler ve yaşı ortalamanın üzerinde olanlar bu ismi hatırlamıştır hemen.Galatsaray'ın sağ açığı,Vefaspor'un ve Milli Takım'ın önemli topçusu Ordu şehri için de önem arz etmektedir.Zamanında Metin Oktay'a yaptığı asistlerle onu kral yapan Açıksöz Orduspor'a teknik direktör olarak geliyordu.İlerleyen yaşına rağmen (38) zaman zaman profesyonel olarak da Orduspor için ter dökecekti İsfendiyar Açıksöz. Spor Bakanı Kamil Ocak ve dönemin Ordu Valisi Mustafa Karaer Orduspor'u 2.lige alma sözü vermişti.Ve Orduspor 8 Nisan 1967 günü resmen ikinci lige alındı.
Şehirde bayram havası esiyordu.Orduspor'u Ordunun sokaklarında yetişmiş,büyümüş,kente emek vermiş/verecek gençler oluşturacaktı.Tam bir futbol seferberliği yaşanıyordu.Bu hummalı çalışmalar neticesinde ilk özel maçında 4-0 kazanma başarısı gösteren bu gençleri halk daha da bağrına basıyordu.Lig başladı ve resmi ilk maçında İzmir Ülküspor ile 2-2 beraber kaldı.
***
1974-1975 sezonu iki takım açısından önemliydi:Balıkesirspor ve Orduspor. Mor Beyazlılar tarihlerinde ilk kez üstelik kuruluşundan henüz on yıl bile geçmemişken lig şampiyonu oluyordu ve bugün Süper Lig olarak andığımız Türkiye Birinci Ligi'ne merhaba diyordu.Şehirde uzun konvoylar oluşturuldu sabaha kadar uyumadı Ordu insanı.Daha o yıllarda kim bilebilirdi ki bu takımın tarihi başarılara da imza atacağını.
1978-1979 sezonu Orduspor için altın harflerle yazılıyordu tarihe.Karadenizin bir diğer temsilcisi Trabzonspor şampiyonluklara ambargo koyarken Orduspor da o yıl ligi Trabzon,Galatasaray ve Fenerbahçenin arından 34 puanla dördüncü olarak tamamlayıp tarihinde ilk kez Avrupa vizesi alıyordu.
Avrupada ilk maçta bütün Avrupa basını Orduspor'a çevirmişti.Çünkü Çeklerin en eski futbol kulübü olan Banic Ostrava ile eşleşen Orduspor ilk maçta Çek takımını 2-0 mağlup etmeyi başarmıştı.Bu başarı o dönem büyük yankı uyandırdı;çünkü Ostrava dünya futbolunda söz sahibi idi.Mitopa kupası sahibi,Uefa ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finali görmüş bir takımdan bahsediyoruz.Bugün üç büyük takımın çeyrek finale çıkmasını başarı kabul ediyorsak,o dönemde böyle bir takımı mağlup edebilmek kuşkusuz büyük bir başarıydı.Rövanşta işler istenilen şekilde gitmemiş ve 6-0 gibi farklı bir skorla kaybederek Türkiye'ye dönmüştü Mor Beyazlılar.
1980-1981 sezonunda Süper Lig'e ilk veda gerçekleşmişti.83-84 sezonunda tekrar Süper Lig'e dönen Orduspor 1996-1997 ve 2000-2002 sezonlarında ise en kötü sezonlarını yaşayarak Türkiye Üçüncü Ligi'nde yer aldı.2010-2011 sezonunda play offlara kalan Orduspor,ilk maçta Rizesporla 3-3 berabere kalıp ikinci maçta Ordu'da 4-0 galip gelerek finale yükseldi.Finalde Tavşanlı Linyitspor'u eleyen Gaziantep Büyükşehir Belediyespor'u 88.dkda attığı golle yenen Mor Beyazlılar halen Süper Ligte mücadele etmektedir.
Avrupada oynadığı yıl o sezon Orduspor dışında Avrupa sahnesinde galip gelen başka bir futbol takımımız olmamıştır.Şenol Güneş'in en uzun süre gol yemememe rekorunu ise Ordusporlu kaleci Öner Piroğlu 1088 dakika ile takip etmektedir.
Nil Karaibrahimgil Orduspor için bir beste yapmıştır.
Maçlarını Atatürk'ün Ordu'ya ziyaret tarihi olan 19 Eylülden alan stad,11.024 kişi kapasiteli ve ışıklandırmalıdır.Takımın taraftar grubu görevini Fidangör, Akıncılar, Çılgınlar ve Mor Beyaz1967 grupları üstlenmektedir.
Süper Ligte bu sıralar zor günler geçiren Mor Beyazlılar'a forum olarak başarılı ve güneşi görecekleri bir sezon dileriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder